2 Yıl Sonra İlk Kez

2 yıl oldu bu space'yi açalı.İlk açtığımdaki heycanımı hatırlıyorumda neler yazmıştım buralara.Yazdıklarıma herşey yakıştırılabilir aslında...Çaylaklık,toyluk,kıroluk,mallık,çocukluk vs.

Bunları eklerken kendimi bir site kurmuş gibi hissediyordum her zamanki heycanımla...Bilmiyordumki kimsenin girmeyeceğini.
Kendi kendime habercilik oynuyordum işte.Sonradan blog denilen olayın bazı insanlar için günlük olarak diğer insanlar için kız tavlama aracı olarak kullanıldığını anladım.Okuyan okur bundan sonrasını okumayan okumaz...

Peki bu iki yılda ne değişti?

Şöyle açıklamam lazım.İnsanoğlu hakkında bilgi sahibi oldum.8 yılın nasıl hiçe sayılabileceğini, 6 ay boyunca 1 saat bile görüşmemenin nasıl "naber moruk" muhabbetine dönüşebileceğini.Bundan sonra belkide hiç görmeyeceğim insanlarla neler yaşadığımı düşününce 8 yılımın hiçte boş geçmediği aklıma geliyor.Aslında onlardan ayırldığım güne kadar herşeyin bitmesini çok aşırı istiyordum.Okuldan kurtulmak yeni bir hayata adım atmak.Sadece bir kaç kişiyle görüşmek.

Sonradan anladım ki yaşanılan herşey aklıma geldikçe bana çok koyuyor.

Bu aralar tek o konuda karamsarım.2 Gün sonra Uğurla,Secoyla ve daha adını sayamayacağım 30 kişiyle aynı sıralara oturamamak beni üzüyor.

Devamında ne var...Lise!

Lise hayatına başlarken arkadaşlık konusunda çok şanslı başlıyorum aslında...İlkokuldan 8 yıldır beraber olduğum bir arkadaşımla aynı sınıftayız.


Bi kaç tane daha iyi diyebileceğim arkadaşım var sanırım.Okullar başlayınca belli olcak herşey tabi...Bi tanede çok kıl olduğum insan var...


ve tekrar yineliyorum...

Geçtiğimiz 3 yıl boyunca beni gülümseten ve ağlatan herşeye ama herşeye teşekkürler.Sizler sayesinde büyüdüm ben.

ve şimdi söylüyorum...

Varacağım 4 yılın sonunda beni güldüren ve üzen herkese teşekkürler.Sizler sayesinde en iyi olucam...



İsa...

....................................

Şimdi bu yazı ne diyeceksiniz. Açıklayayım. Bu yazıyı ben 15 Eylül 2007 de yazdım. Bugün tozlu arşivlere bi üff deme günüydü benim için. Görmek istemediğim bi kaç şeyi çöpe attım falan. Ama aralarından bunu çektim çıkarttım. Benim için özel olan bi kaç şeyi de sakladım. Buyrun okuyun bakalım ailenizin İsa'sı ne kadar değişmiş.

4 yorum:

Sinan Mutlu dedi ki...

Okunmamak büyük bir dertti benim için. Bir süre sonra sorun ettim ve yazmayı bıraktım. Sen neyse ki hiç bıkmamışsın ve hiç bırakmamışsın. Devamının dileğiyle...

İsa dedi ki...

Ya hiçbişey olmasa kendine kalacak şeyler bunlar sonuçta. Bigün birleştirir kitap yaparsın. Yine okuyan okur okumayan okumaz ama bişeyler üretmenin , ne yaparsın sorusuna yazı yazıyorum diye cevap vermenin güzel bi tarafı var. Bunun dışında üretmek güzel birşey zaten. İyi veya kötü , sonuçta sanat kendini çeşitli yollarla ifade etmekse bu da bi sanat.

Sinan Mutlu dedi ki...

Aklıma gelmeyen şey değil. Bir süre önce ben de yazıyodum zaten Spaces'e bişiler zaten. Hatta yurtta kaldığım için kağıtlara not alıp yazdığım da oluyordu. Güzeldi o zamanlar, gerçekten :)

Oğuzhan dedi ki...

Önemli olan sadece yazmak. İnsanlara ulaştırmak ise olayı kişisel boyuttan çıkarıp populist bir boyuta taşıma güdüsü sadece. Sen hep yaz kanka. Okumayan okumaz. Sanki benimkileri okuyan var. SEN HEP YAZ.