İçimi döküyorum

Bayadır bi ilgilenmiyordum. Aslında şu ilgilenmediğim süreçte aklıma şuraya yazsam muazzam olacak bi çok şey geldi. Lakin vakit bulamadım , üşengeçlik falan. Olmadı yani.

Bu gecede oyunlar aleminden kafamı kaldırıp bi bakayım dedim. Açtım inceden müziğimi de , öyle bi estirdi yani. Bişeyler de karalayalım , bi daha böyle ortamı tütsü yaksak bulamayız...

Bayramdı bugün malum , geleneğe göreneğe bağlı olmak güzel bence. Aile ziyaretleriydi falan filan yılda 1-2 kez olan şeyler , 1-2 kez görülen insanlar , hep aynı muhabbetler.

Ritüel gibi. Hoş yani. Cool değil anladım da , hoş.

Belki dayatılan bu olsaydı , cool olabilirdi.

Neyse gene eleştirel tarafım kabardı.

Bu akşam bunlara gerek yok. Şaka maka nerden getirdim muhabbeti şimdi buraya.

İyice umursamaz oldum bi çok insana karşı. Ama inanın güzel bu. 17 yaşında olupta 40 yaşında gibi takılandan , ergenliğini kutu kola içinde geçirenden , ne istediğini bilmeyen maymun iştahlılardan uzak kalıyosunuz. En azından olduğum gibi yaşıyorum.

Bi yandanda mutluyum , dertler bi taraftanda , gülüyoruz ya. Aman siktiret diyebiliyoruz.

Mesela geçen düşündüm , yerinde olsam intihar ederdim dediğim ne çok insan var.
Sonra düşündüm... Neden ki ?

Ne olacak yani , gülebiliyoruz işte , gülebiliyosun. Ölmeye değer ne var ki...

Sevdiklerimiz var , biliyorum. Ona da diyecek sözüm yok.

Ondan hani bana naber aga dediğinizde " uğraşıyoruz işte..." diyorum.

Uğraşıyorum hakikaten , yaşamım dolu geçiyo iyi kötü.

Hadi bakalım gecenin şarkısı da geldi

Demet Sağıroğlu , Bir Vurgun Bu Sevda...

0 yorum: