P.E.Z.E.V.E.N.G.O

Engin...

İzmir'in en sert sokaklarında doğmuştu.
Hayat onun için rap müzik ve seksti. Gelin onu biraz daha yakından tanıyalım.
Engin'i bu konuda heveslendiren neydi? Kimdi?
Engin 8 yaşında bi bebeyken sokak arasında top koştururken muhteşem bi JEEP mahallelerinin çamurlu sokaklarına girdi.

Arabadan inen pimp kılıklı adam tipini Engin ilk kez görüyordu. Adamın üstünde bol kıyafetler ve parlak takılar vardı. Engin adama hayranlıkla bakarken adamın cebinden bi kutu düştü.
Engin kutuya atılıp aldı. Adama uzattığında adamın arkası dönüktü,yürümeye devam ediyordu.
Engin yazıları okumaya başladı.

Tupac Amaru Sıhakur
Al Eyes On Me

Engin topla son bi şut çekip eve depar atarak cd yi taktı.

Big Syke, Newt, Hank
Beugard, Big Sur (yeah)
Y'all know how this shit go (y'know)
{All Eyez On Me}
Motherfuckin O.G.
Roll up in the club and shit (is that right?)
{All Eyez On Me}
{All Eyez On Me}
But you know what?

All Eyez On Me!

Bu saniyelerden sonra Enginin hayatı basit olmaktan çıkacaktı. . .

Selamun Aleykuuum

Selam blog,Howdy ho.

Şimdi gözüme çarpan bişeylere dem vurucam. Millet hikaye falan yazıyor bizi ekliyor beni ekliyor falan ya.

Bende özendim bende yazıcam.

Ama bu ENGİN KIVCI'nın (eykeey PEZEVENGO)'nun hikayesi olacak.

Siyahi bir gencin yükselişi. . .

Get Rich or Die Try'n

Yani

Ya sex yap ya da yaparken öl.

JesuStyle brodaz.

Sessizlik Ritmleri

Oturdum.
Ayağa kalkıp pantolonumu düzelttim ve tekrar oturdum
Cırcır böceklerinin gece sesleri beni dinlendiriyordu
Sahilden dönen sarhoş bi çift gördüm
Gülümsedim. Ve onları izlemeye koyuldum.
Keşke yere düşseler diye aklımdan geçirdim.
Bu güzel yaz gecesinde yıldızlar...
Yıldızlar derken aklıma şu satırlar geldi.

''Şunu bilin ki Prensim, Kabaran okyanusların Atlantis'i ve onun görkemli kentlerini yutmasından hemen sonra, Dünya'da o güne kadar görülmemiş bir çağ başlamıştı. Aryas'ın oğullarının doğduğu bu çağda,Dünya üzerindeki imparatorluklar ve uygarlıklar, gökteki yıldızların mavi pırıltıları kadar dağınık fakat belirgindi.İşte bu sıralarda Kimmeryalı Conan geldi. Çelik bilekli elinden kılıcını hiç bırakmayan bu kara saçlı, şahin gözlü yiğit,tüm imparatorlukları sandallı ayağının altında çiğnemek istiyordu.''

Conan hikayelerini bodrumkatına kaldıralı yıllar olmuştu.
Keşke yeniden çıkartıp hepsini okumaya vaktim ve isteğim olsa. Aslında ikiside var ama insan yaradılışı işte garip.
Bankın sağ ayağının dibine bıraktığım birayı alıp yudumladım.
Kulağımda güzel bi tını vardı...
Bu tınıyı telefonun titreme sesi bozdu.. Tınıdan aklımda kalan "I Wish" olduğuydu.
Bi mesaj vardı... Ondan " naber napıyosun "
Ayağa kalktım "iyi canım sen?" cevabı yolladıktan sonra sahilde yürümeye devam ettim..
Telefon tekrar titredi.
"Yarın ablamla sizin oraya geliyoruz."
Birayı bi dikişte bitirip denize şutladım.
Sonra iskeleye koşup uçarcasına atladım.
Tabi telefonu iskelenin başında biryere koymayı unutmadım.
Islak ıslak banka gidip yattım. Bu gece çok çabuk geçsin diye geçirdim içimden.
Uyku bi türlü beni bulmuyordu fakat..
Kafamı yıldızlara diktim. Bitanesini seçip ona dikdik baktım.
Acaba odama mı gitsem?
Ne yapsam...
Kalktım ve tekrardan yürümeye başladım.
Yandaki otelden eğlenenlerin sesleri geliyordu. Şezlonglardan birine uzanıp onları dinlemeye başladım. Fakat sıkıldım...
Kalkıp odama gittim. Onu düşündüm...Telefon!!
İskelede unutmuştum. Can havliyle odadan çıktım ve koşmaya başladım. Ayaklarım acıyordu. Alkolün etkisiyle başım dönüyordu. Ama o ordaydı telefonum...
2 mesaj gelmişti
İsaa?
Kızlarla mısın ondan mı cevap vermiyorsun yoksa?
Bu durumu tam anlamıyla açıklamak zor olacaktı. . .

İşte tam 4.5 ay sonrasını görüyorum şimdi.

Trance


Infected Mushrooms

Bu garip grupla 3-4 gün önce tanıştım.
Damarlarınızdaki kana karışan garip bi müziği var. Cidden trance.
11 dakikalık Devil şarkısını dinlerken hiç sıkılmadan dans edebilirsiniz. Ruhunuza işliyor.
Veya sokağa çıkıp koşabilirsiniz...Mesela I Wish dinleyip yağmurda koştuğunuzu hayal etsenize. Ne kadar hoş.
Bu ritm çok farklı tam şeytan işi... Öyle garip ki anlatamam sizlere kesin dinlemeniz lazım.
www.infected-mushroom.com / Israeli Trance Band.

*Isra-Aliens :)

I Wish'in sözleri bunlarda


I wish to give, to take, to make, to check, I wanna see it happen
I want to see, to be, the one that plays the game without no fears and regrets
I want to know you, better than I know myself
I want to feel the end, and to enjoy the consequence

I'm playing the game
the one that will take me to my end
I'm waiting for the rain...
to wash who I am



I want to move, to loose, to take the grooves, and to give it all back
I want to take the time rewind, and to kick it rightfrom the start
to be unknown and all alone, lose the kind that are behind
to start a new play by myself and to give the best I have

I'm playing the game
the one that will take me to my end
I'm waiting for the rain
to wash up who I am

Rüzgar

Sahil...Sabahın ilk ışıkları dans etmeye başlamış..Ama güneş,o henüz yok.

"rüzgar tenime yorgan...bak yine rüzgar aynı tondan çalar yine rüzgar...es...üstüme hadi rüzgar...çek al götür beni de."

O taştan patikaya baktı.

"Yine aynı yerde bırak ellerimi."

Hüzün çıplak bacaklarındaki üşüme hissinden daha fazlaydı. Sırtını yasladığı ağaç..
Onların ağacı.
Ağlıyordu ama yavaşlamıştı artık göz yaşları. Hıçkırmıyordu.
Acıyorlardı..
Ayağa kalktı ve denize doğru yürüdü.
Böyle olmaz...

Taştan patikanın alt tarafı kayalıktı.
Ona vereceği ceza böyle olmalıydı.
Patikanın yükseldiği yere tırmandı. Çıplak ayaklarını taşlar kesmişti. Canı yanıyordu.

Adımı boşluğa inerken...
Kolunu birisi çekti.

O'ydu.

"Bazı gerçekler hiç değişmez."

Aşkları bir gerçekti.

Onun dönmesi mi?

Sadece bi tercih.

İsa

İsa normal insanın hayat bulmuş halidir
İsa normal insanın dövmeli olduğunu düşünür
İsa her türlü et ürününü yer
İsa sakatat sever
İsa pis olsun bizim olsun der
İsa futbolu sever.
İsa adidasa saygı duyar.
İsa natural born killers filmini hayat felsefesi olarak almak istemiş fakat vazgeçmiştir.
İsa hayatın anlamını bulmuş akabinde unutmuştur.
İsa için yatmak en güzel eylemdir. (herşekilde :D)
İsa sinemada uykusu gelen insandır.
İsa tool dinler yaptığı müziği garip bulur.
İsa dersleri sevmez.
İsa kıskançtır.
İsa türlü işlere kalkışır. birisini becerse birisi oo süpersin dese kafidir yüzü güler.
İsa herkes tarafından gülen insan olarak bilinir.
İsa mutsuz olsada mutlu taklidi yapar.
İsa sevdiklerini çok üzer.
İsa kendini manyak,garip,çılgın gibi ithamlarla ortaya atmaz. Bariz kendisidir.
İsa güvenir. Güveni giderse geri zor gelir.
İsa güvenilir biridir.
İsa yalan söyler ama muhabbetin içinde hacı benim de kuzene şöyle bişi olmuş der ve insanlar gülsün diye söyler.
İsa gülerse herkes güler.
İsa herkes içinde bi recep ivedik vardır. hepimiz ona benzer şeyler yaparız der.
İsa aynanın karşısına geçip kendini dikizler.
İsa kendi kendine şarkı söyler.
İsa blogspot sever.
İsa Siyah Beyaza aşıktır. Beşiktaşı ve Altayı sever.
İsa için hayatın anlamı sevgilisidir.
İsa gece sokakta olmayı güçlülük sayar.
İsa çocukları sever.
İsa kızlarla arkadaş olamaz. Sevgili olur.
İsa rapin hertürlüsünü dinler.
İsa fanpagelere eklenen garip fotolarla eğlenir.
İsa gözlem adamıdır.
İsa otobüse 2 ytl vermekten çekinmez.
İsa kız arkadaşının arkadaşlarını bacısı sayar. Olur olmadık yerde yanlış hareketler yaptırtmaz.
İsa az kişiyi çok sever ama harbi çok sever.
İsa hayatımdaki en garip kişi Teksendir der.
İsa hayatımdaki en normal kişi Oğuzhandır der.
İsa hayatımdaki en adam gibi kişi Alicandır der.
İsa hayatımdaki en doğaüstü kişi Kaandır der.
İsa hayatımdaki en geyik kişi Feridundur der.
İsa hayatımdaki en kanki kişi Uğurdur der.
İsa hayatımdaki en kavgacı kişi Süleymandır der.
İsa hayatımdaki en mutlu kişi Sinandır der.
İsa ben bi tek Sevdeyi sevdim der.

Bu yazı böyle biteeer. Aslında çok şey yazarım daha ama üşendim.
İyi günner.

Bir Suç Hikayesi

Life is complicated. I killed people, smuggled people, sold people. Perhaps here, things will be different.
–Niko Bellic, Grand Theft Auto IV

Sabaha karşı...
Namlunun ucu alev gibiydi.
4 saat olmuş.
Şimdi soğuk...
Kalktığında midesi boştu ağzına bi kaç bişey tıkadıktan sonra caddeye indi. Kafasını sağına çevirdiğinde 2 fahişenin konuşup,gülerek yürüdüğünü farketti. Kadın kokusu almayalı çok olmuştu.

Ama bunun sırası değildi.
Evin arkasındaki dar sokağa girdi. 96 Model bi BMW çalınmaya hazırdı. Arabanın dibine gidip dirseğiyle camını kırdı ve düz kontak yapmaya çalıştı.

"Hadi kızım..."

kıvv kıvv...Çalıştı.
Şanslıydı arabanın içinde bi paket sigara vardı. Sigarayı yakıp arabayı yola soktu.
Köprüye kadar sakin bi yolculuk vardı. Çöp arabası mahalle turunu yaparken insanlar yeni yeni işe gidiyorlardı. Güneş yavaş yavaş kendini gösteriyordu fakat soğuk devam ediyordu. Telefonunun çaldığını farketti.

-Alo
-Nerdesin?
-Yoldayım hazır ol.

Konuşma kısa olduğu kadar soğuktu da.

Köprüde gişelerde durduğunda arka koltuğa doğru baktı.
"Olamaz...bu bi AK."

5 cent ödedikten sonra yoluna devam etti. Köprü boştu. Hız vakti.
Makasta taksiye hafif sürtsede sorun yoktu...

Sonunda arkadaşının ofisindeydi...

-Naber kardeşim..
-İyiyim sen..
-İyi.

Bu kadar kısaydı tek kelimeleri arkadaşına arkayı işaret etti.
-Nerden buldun ha?
-Bilmem tanrının bize bi hediyesi.
-Öyle bişey yok aptal herif.
-Sen öyle san dostum ahaha.

Sohbet ısınmıştı. Silahlar onlara keyif veriyordu.

Arkadaşı çakısını alıp çevirmeye başladı...
Depoya geldiklerinde arabayı kapı ağzına yakın bir yere parkettiler...
Şov başlıyordu.

Ruslar 4 kişi geldiler karşılarına.
Bu pazarlık kesinlikle tutmayacaktı.

Nitekim öyle oldu dörtlü çatışmadan kaçarken diğerleri çoktan gelmişlerdi. Birisi kolonun arkasına ötekide konteynırın kenarına saklandı.

Rusların silahları güzeldi hepsinde İtalyan işi pompalılar vardı.
Ama Rusları Rus işi silahla vurmak daha keyifliydi.

AK-47'nin gücü karşısında dayanamadılar. Çoğu öldü fakat birileri sesleri duyup muhtemelen polisi aramış olacakki sirenler duyulmaya başladı.

Depodan acil çıktılar fakat çok geçti arabalarının önü polis doluydu.Ne yapmalılardı! Deniz...Tek çıkış yolu.

İkiside denize atladı ve yüzmeye başladı...

Kafasını sağına kaldırdığında yıldız yanıp sönüyordu.

*Uyandım...

GTA IV BENİ DELİRTECEK

Tool & A Perfect Circle


Garip bi müzik...
Başın döner ya yataktan kalktığında.
Uykudan uyanmışsın...
Lullaby.
Korkutucu fakat huzur verici bi ezgi,kıpırdamazsan sana zarar vermez.
Sabahları uyanamamamın sebebi...
Bu garip iki grup...
Ve tüm Tool klibi tadındaki rüyalar.
Havadaki is fakat tam zamanında ayaklarının dibinden esen rüzgar...